28 Aralık 2012 Cuma

mutluluk veren şeyler...

evet cadıyım, belki süpürgem eksik ama mutlu ve pozitif bir insanım ben :) 

her türlü şeyden mutlu olurum

sevgilim çiçek gönderir, havalara uçarım


çiçeğime aşk yaşarım günlerce, sarılır fotoğraf çektiririm...


canım Lalemin doğum günü olur, pastasına bayılırım, o mutlu oldu diye mutlu olurum


işimi severim, çok çalışırım, masam dağınık olur, o dağınıklığı bile severim...


gece çalışırken canımız sebze çorbası çekince dibimizdeki cookshop'a gidip çorba içince de mutlu olurum


annem bu şekilde meyve getirir, hem mutlu olur hem bu kadının hakkını nasıl ödeyeceğim ben derim...


ilk defa evine gittiğim insanları sever, güzel de vakit geçirir mutlu olurum...



sebebim çok mutlu olmak için :)

sizin de öyle değil mi ?


20 Aralık 2012 Perşembe

Kalbi güzel dostlarım var benim...

Ebru gibi  mesela, nam-ı diğer Primarima


ben çok son dakikacıyımdır.. zaman yönetimim sıfırdır.. Nişanda gelecek davetlilere hediye verelim dedik. Ben öteleye öteleye geldik son haftaya.. Hiç yüzüm olmadı o tarihte arayıp Ebru ne yapsak demeye tabi. Sadece aradım dedim ki bana bi yer söyle ki hazır bir şey alayım onu vereyim. Şarkhan'da birkaç yer söyledi bana. Aldım da gerçekten :) Şahane bir hediye oldu narlar.. onları da daha sonra yayınlarım..

Derken nişandan 1 gün önce Pınar elinde bir paketle geldi...

Ebru bana sürpriz yapmış :) 
yüzümdeki sırıtık ifadeyle beraber gözlerimin dolması pek enteresandı :)


o kadar işinin arasında bana bu mis gibi sabun kokulu, güzel paketleri yapmış canım arkadaşım :)

onun da kendine göre bir programı var, sonra düşününce ne kadar üzüldüm, bana bunları yapmak için uykusuz kaldıysa diye...



o kadar çok beğenildi ki :) Engin'in ailesinden, Konya'dan gelen misafirlerimize verdik bir sürü, gelemeyenlere götürsünler diye... Bayıldılar... ve şaşırdılar.. çok görülen, bilinen bir şey değil ki :) 


Bir tek Engin ben niye yerlerdeyim yaa dedi :)) Senin arkadaşının yaptığı belli oluyor dedi :)

Benim blogumu takip edenler eminim Ebru'yu da takip ediyordur ama olur da başka neler var diye bakmak isterseniz tık tık 
Yaptıkları bu sitedekilerle sınırlı değil, hayalinizi söylüyorsunuz Ebru yapıyor :)
Anneme yaptığı tepsi nasıldı :)


hep hayatımda ol olur mu Ebru :)
Rima da tabiki :) en kısa zamanda onunla karışım yapmaya gelicem :)



Bu blog dünyasının bana kazandırdığı güzel dostlarımdan birisi Ebru..

Hep şükrediyorum bunun için... ne güzel insanlar çıkardı karşıma...

13 Aralık 2012 Perşembe

İz bırakır bazen...

gün içinde çalışırken ekranın köşesinde gördüğün not...

o kadar güzel gelir ki iş arasında...

ve sen o kadar sevinirsin ki bu ufacık dokunuşa....

güzel geçer günün.....




gün içinde çalışırken ve yazdığın şeye çok dikkat ederken...

bir el daha gelir dur bak şimdi daha keyifli yazacaksın der...

o ufacık dokunuş yazarken bakmana ve gülümseyerek yazmana neden olur...

güzel geçer günün.....



katıksız bir pozitif olan ben o kadar inanırım ki buna...

hep hayatımızı güzelleştiren insanlar olsun etrafımızda...



11 Aralık 2012 Salı

burada da bulunsun diye...

Biz her şeyi usulüne uygun yaptık 
isteme de oldu, sözümüz olsun diye babası tektaşımı taktı, kahve de ikram ettim, çalgılı çengili nişanımız da oldu...


hiiççç öfff demedim, ailem mutlu oldu, dostlarımızla çook güzel vakit geçirdik...

Engin'in ailesi Konya'da yaşıyor. Nişandan 1 gün önce istemeye geldiler. Tuzlu kahve yapmadık, annem kıyamadı :) Kahveyi tabiki ben yapmadım, Pınar ve  yengemler mutfakta her şeyi organize ettiler..

Gelirken getirdikleri çiçek ve çikolatada Pınar'ın yardımı çok büyüktü. Neyi seveceğimi bildiği için her aşamada Engin'e destek olmuş, onun da kolayına gelmiş tabi :)

sonuç olarak Pelit'in o bayıldığım çikolata dolu süslü sepetlerinden birine sahiptim :) çok ama çok beğendim. 



Arkada koccaman bir tülü vardı. Üstündeki şıkır şıkır taşları da çok güzeldi :)



hani açmaya kıyamazsın ya, aynen ondan...



aslında çiçeğim de çok güzeldi ama fotoğrafı yok :(

böyle zamanlarda atlanıyor...

bu postu niye yazdım bilmiyorum, burada da olsun istedim :)

artık bu nişan konusuna bir son versem di mi ?

son olarak Ebrumun yaptığı hediyeyi de koyacağım, sonra normale dönebilirim :)

7 Aralık 2012 Cuma

Kapris...

Kaprisim, nazım pek boldur benim..

çeken olunca herkes yapar ama di mi ?

:)

Bugün stüdyo ekibinden geldi bana
küstüm onlara, sonra baktım bana cheesecake almışlar, üzerindeki notla geldiler..


güldüm hemen, hem utandım, hem şaşırdım

ama sonunda barıştık

Betül, Şeyma, Derya...

delisiniz...

seviyorum sizi :)

6 Aralık 2012 Perşembe

Çam ağacım var artık :)

geçen akşam söyleniyordum, ya şimdi şurada şıkır şıkır bir ağacımız olsa diye...

canım kardeşim bana sürpriz yapmış :)
eve bir gittim, gözlerimi kapattı odaya götürdü, bi açtım üstü örtülü 2 kutu, civciv sandım :) çok güldüler hayal gücüme :)

bi açtık kurulmak üzere bir ağaç ve süsleri :) nasıl mutlu oldum anlatamam.. 
yemek yedik hemen kurduk..

süslerini az aldım ki sen istediğin gibi süsle dedi, ben de hemen sevgilime baktım ne zaman ikea'ya gidiyoruz ? dedim :) instagram'da da yazdım, ben o ağacı, rengini, ışıltısını ve bana verdiği pozitif enerjiyi seviyorum. herhangi bir özentim falan yok :)

bu arada o akşam Engin bizde yemekteydi, önceki haftadan annemle anlaşıp gün ve menü belirlediler, salı günü annem Engin'e mantı yaptı.. yanında da sevdiği için zeytinyağlı yaprak sarma..


Annem mutfakta çok iddialıdır, hem sever yemek yapmayı, hem de muhteşem yapar.. Bize yemeğe gelen herkes bir anda tıka basa yemek moduna geçer :) yine öyle oldu...

Bu arada annem beni 1+1 ev fikrinden vazgeçirdiği için, sevgilim de Çekmeköy inadım geçtiği için pek mutluydu.. Bunun için çok akıllıca bir yol izledi ikisi de, hiç ısrar etmediler, baskı yapmadılar :) 

o akşam çook güzel keyifli vakit geçirdik, şükrettik... 


5 Aralık 2012 Çarşamba

Ayağımı mı sürttüm ne ?

Benim ardımdan iş arkadaşım Nihal nişanlandı :)


Yalnız deneyim başka bir şey, dedi ki Nihal ee yüzükler takıldıktan sonra ne yapacağız, herkesi öpüp tebrikleri kabul edeceksiniz dedim, aaa yapamam valla dedi :) dediklerim aynen çıktı hihih

Nihal bizim yöneticilerimizden bir tanesi... O kadife gibi sesiyle, tane tane ve kendinden emin konuşmasıyla öyle işinin ehli ki.. Başında bulunduğu departmanı başka kim böyle başarıyla yürütebilirdi bilmiyorum...

Bi de o kadar eğlenceli ki onunla çalışmak, yan yanayız, benim yüzüm düştüğünde ne yapıp ne edip güldürüyo, masamda notlar, komik mailler :)

masalar, yerler değişiyor, bizim yerimiz değişmiyor, dip dibe :) yankım gibisin diyorum ona, ben Sami'den ne istiyorsam aynısından istiyor :) ipad'i kaptım ama naber :)

Birbirimizden de korkuyoruz, yazdıklarımızı birbirimize okutmadan göndermiyoruz :) bu kendime not..

Uzuuunn yıllar birlikte çalışalım..

Bu arada peş peşe nişanlandık, inşallah evleneceğiz ve doğuracağız.. Kreş talebimiz var :)

3 Aralık 2012 Pazartesi

söz verdiğim gibi :) (nişandan notlar-3)

yazacağım...

ama telefonum tamirde olduğu için hiç güncel fotoğraf yok :(
yarın kavuşuyorum telefonuma inşallah...

ev arayışımız sürüyor, galiba Çekmeköy'den vazgeçmek üzereyiz... bilmiyorum, 1 haftaya netleşir... Engin Mecidiyeköy civarında olalım diyor, temiz bir ev bul orada neden olmasın diyorum ben de... bakalım şansımıza artık :)



Bu arada nişandan notlara da devam etmedim. Mekandan bahsetmek istiyorum. Büyükçekmece'ye çok yakın bir yerde yaptık. Adı Kanuni Otağ. Bütün yakın ailemiz bizim civarda oturduğu için herkese çok kolay bir yer oldu. Arkadaşlarımız hariç :) Onlar biraz yol işkencesi çekmiş olabilirler. 

Kuzenlerimin kına gecesi, bizim ufaklıkların doğum günleri hep bu mekanda oldu. Tanışıyoruz yani.. Kaç kere görüşmeye gittiysek ne istediğimi tam olarak anlattım. İkramları biz götürdük onlar sadece servis yaptılar, müzik falan da onlara aitti. Bu arada düğün organizasyonu da yapıyorlar, bizim nişan da düğün yapılan kır bahçesinde oldu. 

Ben iş hayatında birisine iş verirken aptala anlatır gibi anlatırım ve çok işe yarar, hatasız olur. Maalesef burada anlatmayı unuttum. Sonucunda ne mi oldu ? Plastik tabak ve karton bardaklarla servis yapıldı ! Ve ben bunu nişanın ortasında susadığımda farkettim. Susadım ben yaa dedim, birisi bana al bu kolayı kimse içmedi dedi, bir baktım elime tutuşturulan bardağa, metro market te satılan turuncu karton bardak ! içemedim o an... Masaya bir baktım hepsi mi böyle diye, o sırada tabakları gördüm, onlar da plastik beyaz tabak..
Yıkıldım ! Yanında olduğum arkadaşım anladı ve yahu takılma bunlara herkes çok eğleniyor dedi, ben de dediğini yaptım..


Müzik ise dj geldi. Baştan ne çalacağını bilemeyen, hedef kitleyi anlayamayan bir adamdı, istek parçalarla toparladı. Bir baktık önünde pc youtube açık oradan çalıyor. İnternette bir sorun olsa ne yapacaktı bilmiyorum, onu benim elimden kim alacaktı acaba  :)

Bi de nişan sonunda misafirlere verdiğimiz hediyelerimiz var, canım Ebrumun bana sürprizi... Ağlayacaktım aldığımda :) Onu da bir sonraki yazıda yazayım :)

Siz siz olun, organizasyon şirketiyle çalışın. Ne iş yapıyorlar ki, dünyanın parasını alıyorlar demeyin, demeyeceğim...

ve bir mekanı kiralıyorsanız aptala anlatır gibi anlatın gerekirse yazın, porselen tabak, cam bardak gibi...





2 Aralık 2012 Pazar

ben blogumu ve blog arkadaşlarımı çok özledim :(

buraya yazmayı
okumayı
blog blog gezmeyi
yorum yazmayı
yorum cevaplamayı
ortak olmayı
merak etmeyi
çok ama çok özledim

yeni aldığım karar gereği artık daha sık burada olacağım
ne yapıp ne edip...
bahanelerin arkasına sığınmadan...

yarından itibaren...
:)


* bu da bizim nişan pastamızdı


22 Kasım 2012 Perşembe

biraz havaya girsek iyi olur di mi ?

Şubat'ın ilk haftası evlenelim diyoruz ama bir o kadar rahatız...
takvime bakmıyoruz galiba ondan...

ortada hiçbir şey yokken ben madem Şubat'ın ilk haftası evleneceğiz, o tarihlere uyan Roma uçak biletlerine bakayım diyen benim evet :)

neyse önce evden başlayalım bari dedik :)
bir ev hayal ettim hep, hatta burada da bahsettim, bahçesi olsun, çime basayım, bahçede oturalım keyif yapalım diye...

bu önceki yazıda bahsettiğim evin sahibi arkadaşımın yönlendirmesiyle onun emlakçısına gittik, daha doğrusu biz sadece mesafelere bakmaya keşfe gitmiştik. Ben Çekmeköy'ü çok istiyorum, orada bazı siteler var beğendiğim, benim işime, Engin'in işine mesafeler nasıl diye Pazar günü arabayla tura çıktık.. Görmek istediğim siteye elimizi kolumuzu sallayarak giremediğimiz için, Ayşegül'ü aradım. O da emlakçı bulunduğunuz yere çok yakın bir uğrayın, belki oradadır dedi.. ta-taaamm adam orada :) Engin arabada beklerken ben bir çırpıda istediğim evi anlattım :) emlakçı da hıımm 1 tane var aslında dedi, gözlerim ışıldadı anında... 


Adamı da aldık siteye gittik, evi gezdik, bir sürü fotoğraf çektim, taammm anlattığım gibi, bahçe katı, kocaman bir bahçesi var, yeşiilll yemyeşil :) ev de istediğimiz büyüklükte (kocaman ev istemiyorum) bütçe olarak gene tahmin ettiğimiz seviyelerde.. Ayrıca ulaşımı da çok kolay..

amaa sevgilim, tamam beğendim ama ilk baktığımız eve atlamayalım, biraz daha bakalım dedi :( peki dedim, diretirsem ters tepecek biliyorum...

şimdi o yok, Fenerinin peşinden Marsilya'ya gitti, ben ne yaptım ? Emlakçıyı aradım, nişanlım yurtdışında o yüzden bu hafta sonuçlandıramadık, büyük ölçüde o ev olacak ama Pazartesi günü gelelim diğer evlere de bakalım, siz o güne kadar o evi opsiyonlar mısınız, kimseye vermeyin dedim :) adam da tamam dedi hihihh

Bakalım çok istediğim, hayalini kurduğum, çok dua ettiğim gibi bir evimiz olacak mı ? 

5 Kasım 2012 Pazartesi

Nişandan notlar - 2

Bu post sadece fotoğraflardan oluşacak, canım arkadaşım, dostum Ceydamın çektiği fotoğraflar...

Ceyda'ya bir yazı yazdım, buraya da koymak en iyisi galiba..


dedim ki ;
O gün anladım ki eline her fotoğraf makinesi alan ben fotoğrafçıyım demesin....

Engin nerede, ışık gidiyo, geç kaldık, masa düzeni, Pınar nerede diye çıldırırken ben, ne yapıp ne edip beni o havadan çıkardı...

Hatta arka arkaya çekilmiş bazı fotolar var, nasıl suratım düşmüş ama bir bakıyorsun 2 fotoğraf sonra Ceyda bize kahkaha attırmayı başarmış...

Ki Engin gibi asla poz vermeyen adamı çekti :)

Sadece fotoğrafçı değil, sadece arkadaş değil candan bir dost olsun o gün yanımda diyorsanız Ceyda'ya gidin...

Buradan da binlerce kez teşekkürler Ceydacım...



İşte fotoğraflarımız..


Çiçek hiç aklımda yoktu, sürpriz yapmış bana Ceyda :)


Önce beni çekti, Engin elbette ki kayıp, daha ilk dakikadan...

 sonra Engin'i bulduk ben söylenmeye başladım, hayatım zaten geç kaldık, kız bizi bekledi, güneş batıyor, gün ışığında çekmemiz lazım diyorum...

işte az önce bahsettiğim olay, ikimizin de suratı düşmüşken Ceyda devreye giriyor ve biz böyle geliyoruz 2. adımımızda :)


fotoğraflarımızı nişanın olduğu mekanda çektik, bir sonraki postta oradan da bahsedeceğim. Fotoğraf için yer aramamıza gerek kalmadı, iyi de oldu...



eğer fotoğraf çektirmekten hoşlanmayan bir nişanlınız/eşiniz varsa yandınız. Engin sürekli konuştu mesela, objektife bakmadı, gülmedi gibi gibi...


ama olsun, o benimle sohbet ederken Ceyda bizi çekti, size önerim konuşturun ama siz konuşmayın, ağzınız yamuk yumuk çıkmasın :)

olabilir o fotoğraf çektirmeyi sevmiyor olabilir, somurtuyor da olabilir, ama tartışmayın, bozulmayın, bana sen poz mu çalıştın bile dedi :)

ara ara Ceyda sevgilimi bırakıp beni çekti :) ama bizim fotoğraflar çekilirken Engin'in çoğu arkadaşı gelmişti ve bizi izliyorlardı. Düşünmesi bile zor, Engin gibi bir adam, maç hariç fotoğraf çektirmeyen adam arkadaşlarının karşısında benimle artistik pozlar verecek ?


Sonra Ceyda bize bu pozları verdirdi, ben gene sırıtık sırıtık bakıyorum, bakın bir sonraki fotoğrafta sevgilim bana nasıl bakıyor :)


bu adamın beni seviyor olmasını seviyorum :)

veee sıkıldı !
- hadi ama yeter
-ya hayatım başladık ama şimdi, napalım çekmeyelim mi ?



bir bakıyorum karşımızda Ceyda var... Gene güldürdü bizi :) burada ağaçtan elimize yapışkan bulaştı, bizim romantik pozlar yapışkanı hissetmemizle yok oldu :)

ben bu fotoğrafı çok sevdim :)


kısacası fotoğraf çok önemli...
bizimki düğün bile değilken iyi ki Ceyda ile çekmişiz diyoruz. Çünkü akrabanız, arkadaşınız çekemiyor, olmuyor yani... Gerçekten çok profesyonel bir makineniz de olabilir. Aynı şeyi elde edemezsiniz. Mesela Pınar ile hiç fotoğrafımız yok :( Çünkü benim alınmasını unuttuğum pastamızı almaya gitti :( oluyor işte bir sürü aksilik... O yüzden eşe dosta güvenmeyin...

Ceyda benim canım, onun için ne yazsam yetersiz kalır... İyi ki çekelim diye ısrar etmiş, iyi ki...

Bir kez daha teşekkürler Ceydam...

3 Kasım 2012 Cumartesi

nişandan notlar... 1

Çookk izleyicisi olan ve mail yağmuruna tutulan bir blogger değilim (ki öyle bir derdim de yok)

ama nişanlandığımızı yazdığım yazıdan sonra bazı sorular gelmeye başladı e-maille.. şaşırdığımı belirtmeliyim, insanlar ne kadar dikkatli ve ilgililermiş aslında :)

Neyse...

uzun zamandır yazacağım bir türlü fırsat bulamadım, o yüzden kısa kısa yazacağım :) Bu arada nacizane "aman dikkat edin" diyeceğim konular da olacak... en güzel gününüz sayılan bir günde sinir harbi yaşamak istemiyorsanız aman dikkat :)


Elbisem Oleg Cassini. Bu marka uygun fiyatlı gelinlikleriyle hep aklımdaydı zaten. Kızkardeşim ile bi gidip baksak mı dedik, gittik ve aldık :) 300 TL tam da düşündüğüm bütçedeydi. Ama diyorum ki "aman dikkat" Oleg Cassini'de tadilat YAPTIRMAYIN. Sadece belinden azıcık daraltacaklardı, bir aldık elbiseyi boyu kısalmış ! Skandal. Ben onu yüksek topuklu ayakkabı ile giymek istiyordum. Mağazaya geri götürdük, başta hatalarını kabul etmediler, 1-2 cm kısalmış birşey olmaz, kısa topuklu ayakkabı giyin diye akıl da verdiler. Pınar bir aptala anlatır gibi elbiseyi bu haliyle asla almayacağımızı tek tek anlatınca ve kararlı görününce geri aldılar. Elbisenin aynısını 1 beden küçüğünü aldık. Ben biraz diyet yapmak zorunda kaldım o ayrı :)

Ama elbisemi çok beğenerek giydim. Renk yine hiç aklımda olmayan saks mavisi oldu. Fotoğrafları görünce iyi ki bu renk almışım dedim.


Ayakkabılarım Nine West idi. Yeni almadım. Zaten hepi topu 4 ya da 5 kere giymiştim. Yine onları giydim. Daha önce de giydiğim için açılmıştı ayakkabı iyi oldu. Evet çok yüksek, evet acıyor ama olsun :) o duruşu seviyorum ben. Yine de gece boyunca çıkarmadım. Ama eve giderken arabaya binerken Lale'ye artık dayanamıyorum ve çıkarmak için eğilemeyeceğim dedim. Lale çıkardı sağolsun.


Alyanslarımız & Tektaşım Alyans Kuyumcukent Moda Alyans'tan. Sahibi, ben Kuyumcukent'te çalışırken Yönetim Kurulu Üyemizdi. Seyit Bey'e gittik. İnanılmaz tatlı bir adam. Aynı zamanda üretimi de kendilerine ait olduğu için abartmıyorum 600 model arasından seçtim yüzüklerimizi. Engin hiç karışmadı. 3-5 modele indir seçimini, sonra ben yorum yaparım dedi. Öyle de yaptık çok kolay oldu. Tamam seçerken yaklaşık 1,5 saat boyunca hepsini takıp çıkarmış olabilirim ama alyanslarımız da çok içime sindi :) Fiyatlar modele göre değişiyor, bizimkinde özel bir fiyat oldu, o yüzden bakmanızda fayda var diyorum. Fotoğraf tam yansıtamamış, ortası rose altın aslında.. Tektaş pırlantam ise Damra Pırlanta. Onların bana lekesiz taş vereceğinden emin olduğum için Damra'dan aldık. Fiyatlar taş büyüklüğüne ve berraklığına göre değiştiği ve elbette bu da bana özel fiyat olduğu için alırken sormanız gerekiyor :)
 


 Saçım ve makyajım kızkardeşimin bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Bahçeşehir'de Ayhan'a gittik. Kendine güvenen kuaföre önerisini sorarım. Ama beğenmezsem yeniden yapacağını ve bu duruma bozulmayacağını da söylerim. Ayhan için şahane makyaj yapar dediler gidince gördük ki saçı da o yapıyor.. Randevum olmasına rağmen sürekli müşterisi olduğunu düşündüğüm 1-2 kişiyi araya aldı ses etmedim, 3. de dik dik bakınca gelip açıklama yapıp izin istedi. Açıkça şöyle dedim "ok, araya alabilirsin ama benim çıkmam gereken saate yetişmezse şişirmek yok" bu kadar açık söylememi beklemiyor olmalı şaşırdı ama aa elbette öyle bir şey yapmam dedi. Saçımı ilk yaptığında beni neredeyse 40 yaşında gösterdi, Pınar da ben de cık olmadı dedik, bozdu yeniden yaptı, 2. yaptığı saçı beğendik. Aslında saçım kısa ve olabilecek en düzgün topuzu elde ettik. Makyajıma gelince "aman dikkat" takma kirpik taktıracaksanız önceden konuştuğunuzda elinde "orta boy" kirpik olup olmadığını sorun, yoksa benim gibi Large boy kirpiklerle Türkan Şoray gibi dolaşırsınız. Sonra uçlarından keser falan.. Normalde en fazla 2-3 gün içinde çıkar değil mi takma kirpik, benimkileri nasıl yapıştırdıysa 2 haftada ancak çıkabildi. O da artık ben yola yola çıkardım, "aman dikkat" yapıştırıcıyı düzgün ölçüde kullanmasını sağlayın. Makyajım çok güzel oldu, abartılı değildi, hatta herkesin çok beğendiği rujum ruj bile değildi, eline sürdüğü parlatıcının üstüne göz farı döktü, karıştırdı ve dudağıma sürdü. Çok güzel oldu. Yine de "aman dikkat" göz altınıza sürdüğü beyaz fara önemle dikkat ! Sürerken transparan far demişti galiba adına, gündüz bir şey yok ama gece flashlı fotoğraflarda göz altlarınızda beyaz "şeritler" olabilir. Bir rüştü bir ben göz altlarımızı böyle boyarız zaten dedim fotoğrafları görünce... Bir daha hiç bir makyöze o fardan sürdürmeyeceğime eminim. Saç + makyaj + kirpik (dalga geçmiyorum fiyat artıyo) 200 TL civarı, Pınar ödediği için tam hatırlamıyorum, daha fazla da olabilir. Bir daha gider miyim ? Saçım gecenin sonuna kadar hiç bozulmadı, açık havada olmamıza rağmen.. Makyajım da sonuçta kötü değildi. Giderim, ama ne yapacağını ve ne istediğimi tek tek söyleyerek...

kısa kısa dedim ama daha yazmak istediğim çok şey var. Bu bile çok uzun oldu, sabredip okuyan olacak mı bilmem :)

en iyisi 2 post yapayım ben bunu..

mekan (ki çok önemli), fotoğraf, misafirlere dağıttığımız hediyeler, pastam, Pınar ve Lale'yi delirtmem :) daha bunları yazmam lazım. İkisi de düğününde bir organizasyon firmasıyla çalış, biz izinliyiz diyorlar..

neyse şimdilik bu kadar...

:)


18 Eylül 2012 Salı

Nişanlandık biz...


O kadar zorlu sınavlardan geçtikten sonra...
baktık gerekli dersleri almışız, birbirimizi de seviyoruz...

uzatmadık...
kavuştuk...
yeniden...

ama bir sürü söz vererek ve aynı hataları tekrarlamayacağımıza inanarak...

Engin ve ben...

evlilik yolunda ilk adımı attık...
tavsiyeleri dinleyerek, inşallah uzatmayarak en kısa sürede evlenme niyetiyle...

15 Eylül 2012 Cumartesi günü

tüümm sevdiklerimiz, ailelerimiz yanımızdaydı, inanılmaz güzeldi, çok eğlendik, çok mutlu olduk :)

Bu arada detayları yazacağım, elbisem, mekan, makyajım, fotoğraflar falan filan bir sonraki postta.... 

Allah hakeden herkese mutluluk versin...

:)

30 Ağustos 2012 Perşembe

bugün benim doğum günüm....

Binlerce kez şükrettiğim bir gün oldu bugün

Çok şükür etrafımdaki güzel insanlara, çok şükür güzel yüzlere, güzel dileklere...

Bir sürü çiçeğim ve bir sürü pastam oldu :)

hepsini yazacağım ama sevgilimden gelen çiçek çok anlamlıydı

bayıldım
eridim
bittim
:)


iyi ki doğmuşum ben
:)
 



27 Ağustos 2012 Pazartesi

zamansız hediyelerim

seviyorum zamansız hediyeleri

bu güzel küpeleri öylesine pat diye Lale almış :) hemen taktım




ben English Home'a aitim diyor di mi :) bunu da kardeşim almış.. hemen masamdaki yerini aldı, yazmaya kıyamıyorum cinsinden :)



24 Ağustos 2012 Cuma

ben halleri

megalomanlığım üstümde galiba :)
çanta annemin gençliğinden, benim de kullanabildiğim bir vintage parça oldu nihayet.. pek bana göre değil galiba...

yüzüğüm de pırlantacı olduğum günlerden :)



23 Ağustos 2012 Perşembe

çalışkan insanı severim

İş konusunda çok kılım ben
çok çalışırım herkes çok çalışsın isterim...

işte benim kafamda biri daha dedim Tubanur geldiğinde
hiç işi olamasına ve kimse ondan böyle bir şey istememesine rağmen depo düzenlemesine bile yardım etti, yardımı bıraktı bu işe başkanlık eder hale geldi.. Bölüm yöneticisi kimliğini bir kenara bırakarak..

seviyorum onu ve iş ahlakını..


bayram öncesi kargolar yetişsin diye deli (abartmıyorum delirdik) gibi çalışmaya başlamadan önce sabah bahçede bir nefes alalım, enerji depolayalım dedik..

Bu fotoğrafı da binada çalışan, bizim gibi hava almaya çıkmış ve sonradan müdür olduğunu öğrendiğimiz birisine çektirdik :)

Modanisa çook şanslı böyle çalışanları olduğu için
:)

22 Ağustos 2012 Çarşamba

ben halleri

ne anlarım ben kombinden..
Modanisa gibi bir yerde çalışıp giyecek bir şeyim yok demek ayıp artık di mi ?

sevgili stil editörlerim depoda beni böyle rengarenk donatıp çıkıyorlar.

aslında yeni bir blog açsam, bugün Modanisa'dan ne giydim falan yapsam diyorum, sonra da buraya ayda 1 yazı giriyorum onu nasıl yapıcam diyorum :(

yeşil ve mor
ilk defa giydim :)


nasıl sizce ?

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...