evlendirdik arkadaşımı Perşembe akşamı Çubuklu Hayal Kahvesi'nde idi düğünü... tabiki geç kaldık, akşam iş çıkış saati, 2 köprü de kilit, bi gittik gelin hanım ortalıkta geziniyor :) napıcam be içeride siz burada kakara kikiri yaparken diyo :) kimden neden saklanıcam ayol dedi :).
haklıydı valla, kokteyl sırasında püfür püfür deniz kenarında misafirleriyle olmak varken gelin odasında ne yapsın ?
benim geceye dair elimde olan tek fotoğrafım bu :) makine benim elimde olunca herkesi çekiyorum, kimse beni çekemiyor, başkalarının çektikleri de elime henüz ulaşmadı..elbisem kısaydı bu kez, hatta fotoğrafta göründüğü kadar :)
.
nasıl güzel olmuştu nasıl anlatamam, zaten buğday tenli, o makyaj ve güzelim gelinlikle şahane olmuştu Ayşegül... aile yadigarı kolyesine ise bayıldım.
hep oynadı zaten :) ama ne oynamak :) iyi de yaptı...
.
gecenin sonunda damat beyin her cümlesine "benim karım" diye başlaması pek eğlenceliydi, e tabi bu jeste Ayşegül de "ben bilmem beyim bilir" ile karşılık verdi :).
gecenin benim açımdan en önemli anı ise, gelinin attığı çiçeğin elime çarpıp yanımdaki kızın üstüne düşmesiydi, bozuldum mu ? eveeettt :)) ne şans bendeki yahu :) o çiçek benim hakkımdı deyip kızın elinden çekiştirsem mi dedim :)
.
buna bi yorum yapmalı mıyım acaba :)





















