28 Aralık 2012 Cuma

mutluluk veren şeyler...

evet cadıyım, belki süpürgem eksik ama mutlu ve pozitif bir insanım ben :) 

her türlü şeyden mutlu olurum

sevgilim çiçek gönderir, havalara uçarım


çiçeğime aşk yaşarım günlerce, sarılır fotoğraf çektiririm...


canım Lalemin doğum günü olur, pastasına bayılırım, o mutlu oldu diye mutlu olurum


işimi severim, çok çalışırım, masam dağınık olur, o dağınıklığı bile severim...


gece çalışırken canımız sebze çorbası çekince dibimizdeki cookshop'a gidip çorba içince de mutlu olurum


annem bu şekilde meyve getirir, hem mutlu olur hem bu kadının hakkını nasıl ödeyeceğim ben derim...


ilk defa evine gittiğim insanları sever, güzel de vakit geçirir mutlu olurum...



sebebim çok mutlu olmak için :)

sizin de öyle değil mi ?


20 Aralık 2012 Perşembe

Kalbi güzel dostlarım var benim...

Ebru gibi  mesela, nam-ı diğer Primarima


ben çok son dakikacıyımdır.. zaman yönetimim sıfırdır.. Nişanda gelecek davetlilere hediye verelim dedik. Ben öteleye öteleye geldik son haftaya.. Hiç yüzüm olmadı o tarihte arayıp Ebru ne yapsak demeye tabi. Sadece aradım dedim ki bana bi yer söyle ki hazır bir şey alayım onu vereyim. Şarkhan'da birkaç yer söyledi bana. Aldım da gerçekten :) Şahane bir hediye oldu narlar.. onları da daha sonra yayınlarım..

Derken nişandan 1 gün önce Pınar elinde bir paketle geldi...

Ebru bana sürpriz yapmış :) 
yüzümdeki sırıtık ifadeyle beraber gözlerimin dolması pek enteresandı :)


o kadar işinin arasında bana bu mis gibi sabun kokulu, güzel paketleri yapmış canım arkadaşım :)

onun da kendine göre bir programı var, sonra düşününce ne kadar üzüldüm, bana bunları yapmak için uykusuz kaldıysa diye...



o kadar çok beğenildi ki :) Engin'in ailesinden, Konya'dan gelen misafirlerimize verdik bir sürü, gelemeyenlere götürsünler diye... Bayıldılar... ve şaşırdılar.. çok görülen, bilinen bir şey değil ki :) 


Bir tek Engin ben niye yerlerdeyim yaa dedi :)) Senin arkadaşının yaptığı belli oluyor dedi :)

Benim blogumu takip edenler eminim Ebru'yu da takip ediyordur ama olur da başka neler var diye bakmak isterseniz tık tık 
Yaptıkları bu sitedekilerle sınırlı değil, hayalinizi söylüyorsunuz Ebru yapıyor :)
Anneme yaptığı tepsi nasıldı :)


hep hayatımda ol olur mu Ebru :)
Rima da tabiki :) en kısa zamanda onunla karışım yapmaya gelicem :)



Bu blog dünyasının bana kazandırdığı güzel dostlarımdan birisi Ebru..

Hep şükrediyorum bunun için... ne güzel insanlar çıkardı karşıma...

13 Aralık 2012 Perşembe

İz bırakır bazen...

gün içinde çalışırken ekranın köşesinde gördüğün not...

o kadar güzel gelir ki iş arasında...

ve sen o kadar sevinirsin ki bu ufacık dokunuşa....

güzel geçer günün.....




gün içinde çalışırken ve yazdığın şeye çok dikkat ederken...

bir el daha gelir dur bak şimdi daha keyifli yazacaksın der...

o ufacık dokunuş yazarken bakmana ve gülümseyerek yazmana neden olur...

güzel geçer günün.....



katıksız bir pozitif olan ben o kadar inanırım ki buna...

hep hayatımızı güzelleştiren insanlar olsun etrafımızda...



11 Aralık 2012 Salı

burada da bulunsun diye...

Biz her şeyi usulüne uygun yaptık 
isteme de oldu, sözümüz olsun diye babası tektaşımı taktı, kahve de ikram ettim, çalgılı çengili nişanımız da oldu...


hiiççç öfff demedim, ailem mutlu oldu, dostlarımızla çook güzel vakit geçirdik...

Engin'in ailesi Konya'da yaşıyor. Nişandan 1 gün önce istemeye geldiler. Tuzlu kahve yapmadık, annem kıyamadı :) Kahveyi tabiki ben yapmadım, Pınar ve  yengemler mutfakta her şeyi organize ettiler..

Gelirken getirdikleri çiçek ve çikolatada Pınar'ın yardımı çok büyüktü. Neyi seveceğimi bildiği için her aşamada Engin'e destek olmuş, onun da kolayına gelmiş tabi :)

sonuç olarak Pelit'in o bayıldığım çikolata dolu süslü sepetlerinden birine sahiptim :) çok ama çok beğendim. 



Arkada koccaman bir tülü vardı. Üstündeki şıkır şıkır taşları da çok güzeldi :)



hani açmaya kıyamazsın ya, aynen ondan...



aslında çiçeğim de çok güzeldi ama fotoğrafı yok :(

böyle zamanlarda atlanıyor...

bu postu niye yazdım bilmiyorum, burada da olsun istedim :)

artık bu nişan konusuna bir son versem di mi ?

son olarak Ebrumun yaptığı hediyeyi de koyacağım, sonra normale dönebilirim :)

7 Aralık 2012 Cuma

Kapris...

Kaprisim, nazım pek boldur benim..

çeken olunca herkes yapar ama di mi ?

:)

Bugün stüdyo ekibinden geldi bana
küstüm onlara, sonra baktım bana cheesecake almışlar, üzerindeki notla geldiler..


güldüm hemen, hem utandım, hem şaşırdım

ama sonunda barıştık

Betül, Şeyma, Derya...

delisiniz...

seviyorum sizi :)

6 Aralık 2012 Perşembe

Çam ağacım var artık :)

geçen akşam söyleniyordum, ya şimdi şurada şıkır şıkır bir ağacımız olsa diye...

canım kardeşim bana sürpriz yapmış :)
eve bir gittim, gözlerimi kapattı odaya götürdü, bi açtım üstü örtülü 2 kutu, civciv sandım :) çok güldüler hayal gücüme :)

bi açtık kurulmak üzere bir ağaç ve süsleri :) nasıl mutlu oldum anlatamam.. 
yemek yedik hemen kurduk..

süslerini az aldım ki sen istediğin gibi süsle dedi, ben de hemen sevgilime baktım ne zaman ikea'ya gidiyoruz ? dedim :) instagram'da da yazdım, ben o ağacı, rengini, ışıltısını ve bana verdiği pozitif enerjiyi seviyorum. herhangi bir özentim falan yok :)

bu arada o akşam Engin bizde yemekteydi, önceki haftadan annemle anlaşıp gün ve menü belirlediler, salı günü annem Engin'e mantı yaptı.. yanında da sevdiği için zeytinyağlı yaprak sarma..


Annem mutfakta çok iddialıdır, hem sever yemek yapmayı, hem de muhteşem yapar.. Bize yemeğe gelen herkes bir anda tıka basa yemek moduna geçer :) yine öyle oldu...

Bu arada annem beni 1+1 ev fikrinden vazgeçirdiği için, sevgilim de Çekmeköy inadım geçtiği için pek mutluydu.. Bunun için çok akıllıca bir yol izledi ikisi de, hiç ısrar etmediler, baskı yapmadılar :) 

o akşam çook güzel keyifli vakit geçirdik, şükrettik... 


5 Aralık 2012 Çarşamba

Ayağımı mı sürttüm ne ?

Benim ardımdan iş arkadaşım Nihal nişanlandı :)


Yalnız deneyim başka bir şey, dedi ki Nihal ee yüzükler takıldıktan sonra ne yapacağız, herkesi öpüp tebrikleri kabul edeceksiniz dedim, aaa yapamam valla dedi :) dediklerim aynen çıktı hihih

Nihal bizim yöneticilerimizden bir tanesi... O kadife gibi sesiyle, tane tane ve kendinden emin konuşmasıyla öyle işinin ehli ki.. Başında bulunduğu departmanı başka kim böyle başarıyla yürütebilirdi bilmiyorum...

Bi de o kadar eğlenceli ki onunla çalışmak, yan yanayız, benim yüzüm düştüğünde ne yapıp ne edip güldürüyo, masamda notlar, komik mailler :)

masalar, yerler değişiyor, bizim yerimiz değişmiyor, dip dibe :) yankım gibisin diyorum ona, ben Sami'den ne istiyorsam aynısından istiyor :) ipad'i kaptım ama naber :)

Birbirimizden de korkuyoruz, yazdıklarımızı birbirimize okutmadan göndermiyoruz :) bu kendime not..

Uzuuunn yıllar birlikte çalışalım..

Bu arada peş peşe nişanlandık, inşallah evleneceğiz ve doğuracağız.. Kreş talebimiz var :)

3 Aralık 2012 Pazartesi

söz verdiğim gibi :) (nişandan notlar-3)

yazacağım...

ama telefonum tamirde olduğu için hiç güncel fotoğraf yok :(
yarın kavuşuyorum telefonuma inşallah...

ev arayışımız sürüyor, galiba Çekmeköy'den vazgeçmek üzereyiz... bilmiyorum, 1 haftaya netleşir... Engin Mecidiyeköy civarında olalım diyor, temiz bir ev bul orada neden olmasın diyorum ben de... bakalım şansımıza artık :)



Bu arada nişandan notlara da devam etmedim. Mekandan bahsetmek istiyorum. Büyükçekmece'ye çok yakın bir yerde yaptık. Adı Kanuni Otağ. Bütün yakın ailemiz bizim civarda oturduğu için herkese çok kolay bir yer oldu. Arkadaşlarımız hariç :) Onlar biraz yol işkencesi çekmiş olabilirler. 

Kuzenlerimin kına gecesi, bizim ufaklıkların doğum günleri hep bu mekanda oldu. Tanışıyoruz yani.. Kaç kere görüşmeye gittiysek ne istediğimi tam olarak anlattım. İkramları biz götürdük onlar sadece servis yaptılar, müzik falan da onlara aitti. Bu arada düğün organizasyonu da yapıyorlar, bizim nişan da düğün yapılan kır bahçesinde oldu. 

Ben iş hayatında birisine iş verirken aptala anlatır gibi anlatırım ve çok işe yarar, hatasız olur. Maalesef burada anlatmayı unuttum. Sonucunda ne mi oldu ? Plastik tabak ve karton bardaklarla servis yapıldı ! Ve ben bunu nişanın ortasında susadığımda farkettim. Susadım ben yaa dedim, birisi bana al bu kolayı kimse içmedi dedi, bir baktım elime tutuşturulan bardağa, metro market te satılan turuncu karton bardak ! içemedim o an... Masaya bir baktım hepsi mi böyle diye, o sırada tabakları gördüm, onlar da plastik beyaz tabak..
Yıkıldım ! Yanında olduğum arkadaşım anladı ve yahu takılma bunlara herkes çok eğleniyor dedi, ben de dediğini yaptım..


Müzik ise dj geldi. Baştan ne çalacağını bilemeyen, hedef kitleyi anlayamayan bir adamdı, istek parçalarla toparladı. Bir baktık önünde pc youtube açık oradan çalıyor. İnternette bir sorun olsa ne yapacaktı bilmiyorum, onu benim elimden kim alacaktı acaba  :)

Bi de nişan sonunda misafirlere verdiğimiz hediyelerimiz var, canım Ebrumun bana sürprizi... Ağlayacaktım aldığımda :) Onu da bir sonraki yazıda yazayım :)

Siz siz olun, organizasyon şirketiyle çalışın. Ne iş yapıyorlar ki, dünyanın parasını alıyorlar demeyin, demeyeceğim...

ve bir mekanı kiralıyorsanız aptala anlatır gibi anlatın gerekirse yazın, porselen tabak, cam bardak gibi...





2 Aralık 2012 Pazar

ben blogumu ve blog arkadaşlarımı çok özledim :(

buraya yazmayı
okumayı
blog blog gezmeyi
yorum yazmayı
yorum cevaplamayı
ortak olmayı
merak etmeyi
çok ama çok özledim

yeni aldığım karar gereği artık daha sık burada olacağım
ne yapıp ne edip...
bahanelerin arkasına sığınmadan...

yarından itibaren...
:)


* bu da bizim nişan pastamızdı


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...