8 Temmuz 2015 Çarşamba

Anneliği çok sevdim ben

Hala bu benim mi diye bakıyorum Derin'e :)

İdrak etmek çok zor.

ya da ben duygusuzum bilmiyorum :) hani o müthiş emzirme anı var ya bende olmadı mesela, hatta narkozun etkisi geçmemişti ben hatırlamıyorum bile ilk emzirmeyi :)

hadi kendime geldim yine ekstra bir şey hissetmedim. 

sıfır hissiyat değilim tabi. Bazen insan sevmekten aklını yitirir mi diye soruyorum. öpüyorum yetmiyor, mıncıklıyorum doymuyorum. nasıl olacak bilmem..

bildiğim tek şey var Rabbim isteyen herkese versin.

dostum düşmanım herkes için dua ediyorum. herkesin bir bebeği olsun. 

bu fotoğrafları da 5 dklık Modanisa ziyaretinde Derya çekti. İyi ki çekmişiz. minnacıkmış :) Ocak ayıydı galiba, derin 5 aylık :)

Bu güne kadar bir sürü sıfatım, unvanım oldu benim. Kendimi çook iyi hissettiğim, gururlandığım bir sürü duygu. Ama içlerinde en çok anneliği sevdim. 1 yılı geçti işe dönmedim, belli olmuyor mu :)

6 Temmuz 2015 Pazartesi

Ayşe Derin 10 Aylık

aklıma düştü birden blogum :)

amacım en azından ay ay yazmaktı. önceden yani bu blogu açtığımda ne çok boş zamanım varmış benim. ya da o zaman instagram vb. uygulamalar olmadığı için tek gözbebeğim blogumdu :)

eskiye dönük yazarım belki..

Ayşe Derin kocaman oldu. Ben nasıl geçti bu 10 ay anlamadım. Anladım tabi de :) yine de hızlı geçti. 

Annem süperman'im. O olmasa ben mahvolmuştum. Meşhur lohusa sendromuna girmediysem sayesindedir. Allah onu başımızdan eksik etmesin.

Derin nasıl ?

Derin kuduruk. fıldır fıldır emekliyor. her şeyi bızıklıyor, parmaklıyor, kağıt&kartonsa ağzına götürüp kemiriyor. 

Babasına aşık. Uyurken ona dokunuyor. Asansörden indiğini görünce eller kollar çırpınıyor. Bir de kanguruyu taktıysa engin, üstüne atlıyor. 

park delisi. salıncağa bayılıyor. parkta kendinden büyük çocuklara ayrı bayılıyor. ona doğru koşan bir çocuk gördüğünde kahkahalar atıyor.

Ben işe dönmedim. Evden bir şeyler yapıyorum. 1 aylığına gittim, mağaza açtık, rayına oturdu işler, ben eve geri döndüm. Bu süreçte derin'e annem baktı. misler gibi... 

Biraz asosyal hissediyorum kendimi. Bunca yıldır çalışan ben hayatımda ilk defa bu kadar uzun süre evde kaldım. Alışık değilim. Bulduğum ilk fırsatta kendimi sokağa atıyorum derinli ya da derinsiz. 

Çizgi film izliyorum. Favorim Niloya. Pardon favorimiz :)) Sonra Tayo. Niloya müziği çalar çalmaz derin gülmeye başlıyor. Yemek yerken kurtarıcımız. Digitürk kayıt sistemini çıkaran ne dua ediyorum bir bilsen.

Ek gıdaya geçtik, çoktan. Pek meşhur blw yöntemi bana göre değil. Pütürlü yiyor. Arada eline atıştırmalık veriyorum elbette. Gözümün önünde yediği sürece. Bamya yemeğini çok seviyor :) Bir de teyzoş'un keşfi hipp tahıl karışımı. 

oh be yazmak ne güzelmiş.

devamı gelsin inşallah.


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...