1 Haziran 2009 Pazartesi
cumartesi günü
Cuma günü bir can dostun sözcükleri vardı kulağımda, nasıl iyi, nasıl kalpten söylemişti herşeyi, değerliyim ben evet dedim, aynen dediği gibi aynaya bakarak...
kendimle konuştum, bu kez yüksek sesle..
sonra işe verdim kendimi, başka hiçbirşey düşünmeden, nefes almadan çalıştım..
akşam eve gittiğimde daha iyiydim sanki, sabah kalktım yine öyle, iyiyim ben diye..
bu ruh haliyle enteresan şeyler de yapmadım değil, cumartesi günü bu deli cesaretiyle gittim, o evde yokken gittim, girdim odasına...
izin alarak girdim ama..
yastığını kokladım, o diye yorganına sarıldım, sinmiş kokusu her yere :( özlemişim, çok...
5 dakika kaldım orada, çıktım hemen, daha da iyi oldum...
benden nefret ediyor diye düşünmeme rağmen, o bu kadar olumsuzken, iyiyidim işte...
hala kulağımda o dostun söyledikleri çınlıyordu ama :)
eve gittim...
saat 16:00 falan, hadi dedim babama, bahçe bakmaya gidiyoruz, şimdi çok daha yakınız hayallerimize, piyangodan falan para çıkmadı, yıllardır hayat sigortası ödüyorum ben, tamam yetti ödedim, şimdi o parayı harcama zamanı
hiç bişeyi ertelemiyoruz, çok istiyoruz di mi biz bu bahçeyi, evet dedi hem dudakları hem gözleri canım babamım :) annem bi o kadar şaşkın, delirdi bu kız herhalde gibi bakıyo
atladık arabaya, gittik...
çok yakın zaten evimize, 10 km falan. Babamın manevi kardeşlerinden birisi, sevgili Sinan abi rehberlik etti bize, hem orada yaşıyor, hemde bahçesi var aynı bizim istediğimiz gibi. Ev falan olmayacak, sadece meyve sebze ekeceğimiz, toprağa basacağımız, yeşillikler içinde çok büyük olmasına da gerek yok 500 m2 bir yer...
Bir sürü arsa gösterdi bize, bu arsayı alırsanız 1 sene sonra 10.000 tl kârla satarsınız dediklerine bakmadık bile, başka var mı dedik, ona baktık, buna baktık, hepsine baktık, bi tanesine geldik ki annem, babam ve ben gözgöze geldik "işte burası" dedik bakışlarımızla, hafif yamaç ve önünde göl....
yeşil + mavi...
bayıldık...
babamla benim kadar hevesli olmayan annem bile hemen plan program yapmaya başladı
annem : buraya bir çardak yaparız hani şu bauhaus'ta satılanlar var ya kocaman beyaz onlardan,
babam: ağaç dikmek lazım Sinan,
annem : minder de dikerim ben,
babam: bi de çevirmek lazım etrafını telle,
babam: elektrik için belediyeye başvuruyorduk di mi, peki ya kuyu açmak için ?
annem : ama su için şu kocaman varillerden lazım,
annem : madem imar izni yok bizde konteyner alırız, renkli boyarız onu, mesela pembe,
annem: ee geç kaldık sanki biraz, bu hazırlıklar 1 ay sürer, ne ekeriz ki temmuz ayında ?
babam: aa tabi bi de sürülmesi lazım bu tarlanın,
annem: onu sen yapmayı düşünmüyorsun di mi Erkan ?
babam: yok artık nasıl yapayım ben onu, bak Sinan, biz herşeyi kendimiz yapıcaz abicim, domates ekiceeem, biber, bezelye, nohut, lahana, aklına ne gelirse, beşer kök hepsinden, yeter bize..
annem: bak göle bakan yere hiç ağaç ekmeyiz Erkan, gölü görelim, manzara süper, di mi Seda ?
babam: serinmiş bak burası, akşam çok serin olur,
annem: bir sürü renkli paşmina, battaniye alırız, aa Seda aydınlatmayı da renk renk yaparız, her direğin üstüne bir ampul takarız,
annem : yolu da kolaymış buranın, misafirlerimiz rahat bulur,
babam: misafirler için bi tane Türk bayrağı bi tane Fenerbahçe bayrağı dikeriz bi köşeye, herkes bizi kolay bulur :)
babam: mangal da yaparız
annem: içeceğini alan gelir, kısmetlerine artık, köfte de olabilir sucuk ta, hiç birşey yoksa bahçeden koparılmış sebze ızgara,
annem: masa ve sandalyeleri çardağın altına koyarız, galiba sinekler için de bir çözüm bulmamız lazım
babam: yaparız di mi Sinan
Sinan abi : tamam abiiiii, hiç merak etme sen, ben hepsini ayarlarıııım :)
ben :D
.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
hahahaha eveeett eveeetttttt....
ben listeye başladım bile :)
açılır kapanır kenarında bardak koyma yeri olan oturdunmu gömüldüğün bir sandalye alıcaaamm :)
bir kaçtanede armutlardan.
sinanın cebi varmıydı:)
alkolsüz içeceklerle mangala beni de yazın sıraya:)
ben yine erteliyorum aynı hayali.....
beleşi var nasılsa...... çilek ekmeyi de unutmasınlar.... gerçi bu sene geçti ama olsun seneye olur....:)
aslansın sen!
daha da iyi olacak
bunun bi cözümü yok maaelsef, hayattaki en gıcık laf da olsa işte "zaman". Gidip kokusunu falan da koklama, seni böyle üzebiliyorsa seni daha da melankoliye sokacak seylerden kacın olabildiğince... daha iyi olacaksın tedacım. canımsın...
Yorum Gönder