yazmıyorum yazmıyorum sonra birikince böyle oluyor...
Van'daki doğal afete ne kadar üzüldüğümü yazmayacağım. Elimden ne geliyorsa yaptım.. Oradaki çocukları düşününce çok üzülüyorum. Tekstil cenneti Türkiye'nin koca koca tekstil firmaları delirtti beni. Evet yaptılar yardım ama illaki dürtüklememiz mi gerekiyordu. Twitter'da kendi çapımda bir çaba gösterdim. Gönlüm isterdi ki moda blogları bu konuda birşey yapsın. Yardım etmezseniz sizinle çalışmayacağız, bülteninizi yayınlamayacağız desinler.. Demediler, ilişkilerini bu konu üzerinden yürütmek istemediler herhalde.. Olsun canları sağolsun, aralarında bireysel çabalayanlar oldu, onlar da yetti zaten...
Mesela Elif yani fashionbypride süper bir öneride bulundu. Atkı-bere örüyoruz hadi dedi. Anneme söyledim atladı bu konuya, ama vakit yok havalar soğuyor dedi, bir çözüm buldu, polar kumaştan atkı. Evde olan polar kumaşlar ile başladık.
Ertesi gün metrelerce kumaş alan annem yapmaya devam etti. Bir sürü polar atkı oldu. Aksam da Büyükçekmece Belediye'sinin tır'ına verdik gönderdik.
O kadar bunaldım ki uyku uyumadım bu süreçte, çok etkilendim herkes gibi ama bu kez çok üzüldüm...
Şu sıralar zamanla yarışıyoruz. O yüzden Teşvikiye'de kalıyorum. Geçen hafta Pazar günü Lale, Mustafa ve ben Maçka Parkı'na kahvaltıya gittik. Sadece çay servisi yapılan yere simit ve kaşar peynir alarak gittik. Şahane bir hava ve şahane bir manzara karşıladı bizi.
Su bardağında çay içtik :) baştan komik geldi ama nasıl lezzetliydi.. Kendi kendimize konsept yaptık.. Canımız yeşil görmek isterse gene gidebiliriz.
Biraz pahalıydı ama belirtmeden geçemeyeceğim..
Sonrasında ben bir yere daha uğradım ve babamın deyişiyle nihayet evin yolunu bulabildim. Uğradığım yerden belki ileride bahsederim.
Lale ile son dönemde sürekli bir yemek yeme modundayız. Akıllı gibi maç olduğu akşam Beşiktaş'ta balık yedik. Çok lezzetliydi.. Uzun zamandır maça gitmiyorum ya ben, o akşam o taraftarları gördüm, ne bu hal yaa dedim, o kızları gördüm iyi ki böyle olmadım dedim.. Hele maç sonu bindiğim metrobüsteki o alkol kokusu, hala avaz avaz tezahürat yapanları gördükçe nefret ettim.
Neyse bi de yemekten sonra helvamızı yedik. Hakan Pastanesi'nde açık havada çay içtik. Veee o kadar çok dedikodu yaptık ki :) yazamıyorum buraya üzülüyorum da yazamıyorum diye :) Lcw ve Zara muhabbeti pek acıklıydı. En azından bu şifre ile yazayım ki hatırlayayım. Farkında değil miyim sanki ben...
Güzel gelişmeler var hayatımda. Kendime güvenim geldi :)
3 yorum:
tatlım elinize kolunuza yüreğinize sağlık harika olmuşlar umarım biran evvel vanda ihtiyaç sahiplerine ulaşırlar...gerçekten çok mantıkla ve çok şirin olmuşlar...
NlyStyle, inşallah ihtiyaç sahiplerine ulaşırlar, tek isteğimiz o :)
anneciğinin ellerine sağlık :)
Yorum Gönder