10 Eylül 2011 Cumartesi

Burcu evlendi...

Kuzenim Burcu evlendi Perşembe günü...
Aynı yaşta olup, ondan 3 gün büyük olduğum kuzenim, halamın kızı...

şahane bir düğün oldu, az davetli, herkesin gülümsediği bir gece.. bir ara dedem akıllara gelse ve hüzünlense de çabuk geçti..
canım kuzenim muhteşem gelinliğiyle çok güzeldi.. ben çoğu gelinliğe burun kıvırırım, buna bayıldım... üst kısmı tamamen taş ve kalıp gibi sert, vücuda oturuyor.

Ayakkabısının altına sadece benim adımı yazmış deli :) gece yorulunca babetlerini giydirdim, bir baktım bütün yazılar silinmiş, olleeyy dedim, eşi de diyor ki, bak seda nişanda bütün kurdeleyi sana verdim, kına gecesinde örtüyü sana verdi, ayakkabıda da sadece sen vardın ve silindi, e artık daha napalım :)

en başından çok güzel, abiye, drapeli bir elbise alacağım diyordum :) gülüyorlardı bana, herkesi örgütledim şık olacağız diye.. Böyle dedim ama son dakikaya kaldım, düğünden 4 gün önce buldum elbisemi, çok beğendim, çok içime sindi, yerini ve fiyatını söylesem kimse inanmaz :) rengi bir garip çıkmış fotoğraflarda ama pudra pembesi..

Çok özendiler her şeye, bu peçeteleri kendileri yaptılar mesela, ne kadar güzel olmuş :)

bu da benim bitanecik yeğenim Tuana, gecenin en şık bayanı seçildi Burak tarafından :) Bizi benzetiyorlar demiştim di mi daha önce :) biz bunu duymaya bayılıyoruz ikimiz de :) çok seviyorum onu çok... annesinden o gün makyaj yapmak için izin almış, gel ben yapayım dedim, yaptım. Rimel de ister misin dedim, annem kızar dedi, sen istiyor musun onu söyle dedim, istiyorum dedi :) sürüyorum o zaman deyince ben, ama bu sefer sana niye sürdün seda der dedi endişeyle. Ben de ona sanane derim dedim, ben ondan büyüğüm, kikirdedi oturduğu yerde, pek mutlu oldu...

Kendi düğünüm olsaydı yapacağım bir çok şeyi Burcu'ya yaptırdım... hiç öyle duygusal durumlar da yaşamadım..



Güzel kuzenim, çookk mutlu ol inşallah..

canımm ailemm

ne yazsam ki...
canım onlar benim :)

kuzenimin düğününden bir fotoğraf...
annem, çok yaşlı çıkmışım, göz makyajım pek kötü diye söylense de ben çookkk beğendim :)

di mi ama ?

7 Eylül 2011 Çarşamba

30 Ağustos 2011

Doğum günümdü benim...
Bayramın 1. günü...

istemedim kutlama, herkese de tembih ettim.. yine de sevdiklerim yanımdaydı, bu sefer akrabalarım :) çok enteresan facebook'tan falan kaldırdım doğum tarihimi, ne kadar az insan aradı :) e ben de aynı şeyi yapıyorum eleştirdiğim falan yok :)

gene saat 00:00 iken beklediğim gibi ilk o kutladı...

1 yaş daha aldım, büyüyor muyum her yaş bilmem.. pek tatsız geçti 2010, geçmiş bitmiş olsun dedim.. 

sadece işimle ilgili dilek diledim, aşk, meşk, evlilik, mutluluk demedim, işim çok başarılı olsun, çok para kazanayım dedim... ne var alla alla :)

kutlama yapmadık dedim ama 30 Ağustos gecesi tatil için Akçay'a yola çıktım, ertesi gün orada kutladık, asıl bu sürpriz oldu, yemeğin ardından yemek için alınan pastanın yanına bir mum koyduk ve ben üfledim :) çok güzel insanlar vardı etrafımda, gene şükrettim, manevi ailem onlar benim... 

kaç mı oldum ?
tabi ki 28
:)

Bu bayram...

Bu bayram biraz buruktu herkes, dedemsiz ilk bayram, ailenin en büyüğü olan babam dedemin evinde uyandı bayram sabahına...

Herkes için biraz hüzünlü ama yeni duruma adapte olmuş, güzel yanlarını gören bir durumdaydık. Arife günü bizde akşam yemeğine çiğbörek yapılır. Gittik dedemin evine, daha doğrusu babamın önerisiyle tüm kardeşler arife akşamı orada oldu. Bayram sabahı hep birlikte kahvaltı ettik. Burada bana gelen bir yorumu söylemiştim babama çok hoşuna gitti, tüm kardeşlerine söyledi. Dedem bize bir birlik beraberlik mesajı bırakarak gitti, son dakikalarında herkes yanına toplayarak..

Çok güzel oldu, iyi ki yapmışız.. O kadar kalabalıktık ki 200'ün üstünde çiğbörek yapılmış :)

Ben tabi 1.günün akşamı kaçtım, bu senenin ilk tatilini yapmaya Akçay'a gittim.. onu da anlatıcam, ben böyle güzel deniz görmedim :)

İnşallah tadımız bu bayramdaki gibi olur hep...




unuttum buraları

o bahane bu bahane derken yazmaz oldum..
sanırım burayı twitter ile aldatıyorum :)
yine de blogumun yerini tutmaz, buraya gelen yorumların sıcaklığını heyecanını vermez di mi :)

çook şeyler oldu, hastalıklar, tatiller, eğlenceler... koca bir ramazan ayı bitti..

hepsini yazıcam tek tek...
geçen akşam babam çok korkuttu bizi, deli gibi bir titremeyle kalktı yataktan, daha yatalı 5 dk olmuştu, ama nasıl zangır zangır titriyor. Doktora gitmekten hep kaçan bir adam beni doktora götürün dedi, annemle birbirimize baktık. Neyse kuzenim geldi gittik, bu arada Beylikdüzü'ndeki Medi Life'a gittik ve bayıldık. Daha önce Beylikdüzü Acıbadem tecrübemiz kabusla sonuçlanmıştı. Gene babam evde düştüğünde bir şeyi yok diye yolladıkları adamın suratı ertesi gün davul gibi şişince yüzünde 4 tane kırık olduğu anlaşılmıştı. Neyse haram etmiştim Acıbadem'e de o parayı. Medi Life'ı sevdik. Çok şükür önemli bir şey değilmiş, ama 1 haftadır kullandığı o kocaman kocaman antibiyotikler kana karışan mikrobu yok etmemiş, tedavi şekil değiştirdi..

Bu da o gece çektiğim fotoğraf, iyi küfür etmedi bana o halde fotoğrafını çekiyorum diye :) asıl komik olan titriyordu ya, ben koluna girdim hastaneden içeri girdik, yatacak sedyeye elimi alamıyorum, titrerken vücudu kasılıyor, sıkıştı kaldı elim, gülemiyorum da :) ertesi gün dedim ki nasıl oldun ? iyiyim dedi, dün akşam "hızır idi yunus idi" modundaydın ama dedim, dalga geçme sçarım babanın canına dedi, millet yerlerde :) Kanlı Nigar filminde miydi bu hızır idi yunus idi ? çok güldük ama :)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...