31 Aralık 2011 Cumartesi

yıl biterken...

Enteresan bir yıl oldu benim için 2011
o kadar inişli çıkışlı oldu ki... ama olsun yine de çok şükür dedim hep, diyeceğim de..
benim de ailemin de sağlığı yerinde..

2011 için çok hayallerim vardı. Tam girerken yanımdakiler ve dilediklerim olmadı, bu cümle de pek olmadı :) işteyim, çıkacağım ama yazmadan duramadım..

kısmet demeyi öğrendim ben 2011'de.. 
çookk tecrübeler edindim..
Yeni bir iş, hem de hayatımın her anını kaplayan bir iş, depresyona girmeme bile fırsat vermeyen bir iş, gözümün bebeği Modanisa oldu..

Ben büyüdüm 2011'de...

Büyüdüğümü hissettim, olgunlaştığımı... 

Böyle içime bıçak sokmakla kalmayıp, gözümün içine baka baka o bıçağı çevirenlere karşı tahammül etmeyi öğrendim.. 

Beni çok üzenleri Allah'a havale etmeyi öğrendim...

ve önüme bakmayı...

geleceğin çok güzel olacağına inanmayı...

katıksız bir pozitif olduğum için gene umutla bakıyorum yeni yıla..

bildiğim tek şey yine deli gibi çalışacağım. E bir de yeni bir aşk olursa süper olur tabi :)

mutlu yıllar olsun hepimize..

26 Aralık 2011 Pazartesi

Canım arkadaşım, iyi ki doğmuş...

Uzun zamandır kimsenin doğum gününü yazmamışım..
aman ben ne yazıyorum ki zaten buraya...

Canım Lalemin doğum günüydü Cumartesi günü.
kutladık ve pek eğlendik..
inanılmaz komik bir geceydi, çok detay yazmayacağım ama :) 
kalabalıktık, 5'te evdeydim, noel babanın şapkaları vardı, benim kutsal görevlerim vardı, falan falan :)

Lale'yi çok sevdiğimi daha önce söylemiş miydim ?
Hani insanların hayatında dönüm noktaları vardır, onunla tanıştığım gün benim için öyle bir gündü...
İyi ki diyorum arkadaşım olmuş, iyi ki...

Musmutlu bir yıl olsun, büyük büyük sevinçlerin, kahkahaların olduğu bir yıl olsun..

Koskocaman da bir aşk olsun :) hepimize...

20 Aralık 2011 Salı

Ömer geliyor...

ve ben teyze oluyorum :)
Canım Ceydam anne oluyor...

Baby Shower'ımız vardı geçen gün... en geç ben gitsem de bütün kızları gördüm :) çok az vakit geçirebildim onlarla.. Ama bir yedim bir yedim, Ceyda'nın annesi ve kızlar süper mamalar yapmışlardı, daha gündüz fotoğrafları görüp kurabiyemi ayırtmıştım :)


Ama Ömerimi annesinin karnında sevdim. O da beni sevdi tekme atıp durdu :)
çok mutlu oldum ben.. Ceyda'yı, o sakin ses tonunu, o güzel bakan yüzünü çok seviyorum. iyi ki diyorum iyi ki arkadaşım olmuş..

Şimdi Ömer gelsin bakalım, sağlıkla.. Çok merak ediyorum onu :)


16 Aralık 2011 Cuma

pat diye sinema...

vakit yok o yok bu yok derken, Lale ile gidiverdik sinemaya
baktık çok trafik var, Capitol AVM'de ofise yakın, hadi girelim dedik döndük yoldan..

Baktık çok kalabalık içerisi sinemaya gidelim bari dedik. Dedemin İnsanları'na gittik. Lale, Egeli olduğu için pek yakın buldu kendine filmi, ben de sevdim, Çağan Irmak kokuyordu film, hani bilmeden izlesen onun filmi dersin. Güzeldi, izlenesi...

Bizim halimiz gene komikti, hayır o koca montoları niye arabaya bırakmayız ki di mi ama ? montlar, bilgisayarlar, çantalarımız, onun yanında pisboğazlığımızdan aldığımız abur cuburlar.. yürüyemez haldeydik yüklerimiz nedeniyle.. Böyle yürümeye çalışırken kalabalık gördüğümüz ilk kuyruktan salona girdik, birbirimize soruyoruz doğru filme girdik değil mi diye ? ikimiz de salon numarasına bakmamışız... Neyse doğruymuş :)

bloguma hep enteresan fotoğraflar eklediğimi söyledi Nilüfer Teyze. Ya elim, ya terliğim, ya çiçek böcek :) çok güldük yaptığı yorumlara.. o yüzden artık bütün fotoğraflar eklemeye karar verdim :)

işte zibilyon tane şey taşıyan Lale ve sinema salonu kapısı..
salon numarasına bakmıyorum ama fotoğraf çekmeyi akıl ediyorum, elbette hadii diye söyleniyo :)

15 Aralık 2011 Perşembe

kestane de satarmış...

Babamdan bahsederken hep enteresan adamdır derim..
öyledir çünkü :)

geçtiğimiz günlerde bizim oradaki bir markette kestane satmış, yani satışına sebep olmuş :) 

mağaza müdürü çocuk ya abi satamıyoruz şu 1 çuval kestaneyi demiş, babam da hani o sucuk tadımı için kullandığın ızgara nerede demiş, çocuk içerideee deyince 1 kilo kestaneyi feda ediyor musun demiş babam :) getirmişler ızgarayı, kesmiş biçmiş babam kestaneleri, personel olmadığı için pek müdahil de olmak istemiyormuş olur da laf eder birileri diye, bir güzel organize etmiş kestaneleri pişirmeye başlamışlar...

sıcak diye insanlara peçete içinde ikram etmişler, çok komiktik diyo :)
canım babam emeklilik böyle işte..
bu hali de FB maçına doymayan bünyenin gece yarısı bilmemkaçıncı maçı ayakta izlemesidir.


1 çuval kestanenin o gün bittiğini söylememe gerek yok di mi ?
:)

4 Aralık 2011 Pazar

nasihat...

Büyüklerim bir şey söylediğinde oofff derdim önceden, artık can kulağı ile dinliyorum, dinlemenin bana çook şey kattığını öğrendiğimden beri dinliyorum...

iş hayatına yeni başlamış arkadaşlarıma da tavsiye ediyorum...

büyümek lazım... 

bazen insanların yaşına bakmazsın, ne olgun dersin.. bazılarının dışına bakarsın sessiz sakin ama içinde davul çalar...  ama anlayamazsın işte.. anlamasam da olurmuş dersin.. ne fena di mi ?

bu da böyle bir post oldu, kendime not.. 
için iyi olsun Seda, yeter.. 
kötü bir insan olma..


not: elbette olmayacağım :)

Bir düğün daha...


Canım arkadaşım Hasan evlendi dün akşam..
Çookkk güzel bir düğündü. Daha önce Onur ve Dilek o mekanda evlenmişlerdi ve çok sevmiştim orayı. Bridge'deydi düğün. Nakkaştepe'de.. 


Olaylı bir hazırlanmam var. Twitter'da an be an yazdım :) Bizim ofis Altunizade'de. Cumartesi gününe saat 16:00'ya iş görüşmesi alan ben saat 17:30'da hala ofisteydim. Düğün 19:00'da başlayacak. Bu saate kadar ne kuaföre gitmişim ne bir şey.. Allahtan yakın kuaför, hemen bi fön çektirdim tekrar ofise geldim, ofiste kimseyok tabi bu saatte.. İyi güzel giyindim, giyindim de elbisemin arkasındaki fermuarı kim çekecek ? hani böyle bir yerde 2 kat dikiş olur ya kalır orada fermuar, güçlü çekmek gerekir, ne gücü kolum nasıl dönsün arkaya ? Neyse boyandım ettim, fermuar yarım açık, çakma kürk etolümü de sardım çıktım. O kadar çok eşyam var ki, ofisteki küçük valize doldurdum, eteklerim yerleri süpüre süpüre çıktım ofisten.. Bi yandan diyorum ki güvenlikten rica etsem şu fermuarımı çekse :) Ne ayıp olurdu :) 

Mekana geldim, uzun elbisem ve kürk etolümle beni gören Pınar gülme krizine girdi, ne bu kılık diye, ben çok beğendim, hıh.. Eniştem de beğendi... :)

Çok güzel bir düğündü, sahipleri gibi zarif.. Temsili nikah çok komikti. Kerem zaten komik ötesiydi, bu arada Kerem beni affetmiş :)

Elbisem her zaman kurtarıcım olan siyah uzun elbisem, hatta biraz kuyruğu da var. Çok seviyorum onu.. Çok komik bir fiyata almıştım. Bir sürü düğünde de giydim :) Etolü Osmanbey'den aldım. 30 tl, ucuz geldi bana. Hatta elbet lazım olur diye hem siyahını aldım hem kremini.. saçlarım da uzamış, modeli falan kalmamış..

Neyse fazla fotoğraflı, fazlaca da megaloman bir post oldu..

Enise ve Hasan çookk mutlu olsunlar inşallah.. :)

2 Aralık 2011 Cuma

500 izleyicim olmuş

bu sabah farkettim :)
çok önemli mi bu sayı bilmiyorum, ama daha önce kaç kişi var diye hiç bakmamıştım..

Sevgili fotografik hatıralar hoşgeldin :)

Aralık geldi, bu sene de bitiyor, zaten bitsin artık.. Bi yandan çok sevdiğim bi yandan nefret ettiğim bir yıl oldu 2011. Karman çorman yani..

Şimdi 2012'ye dair hayallerim var, ayaklarımı daha sağlam yere basarak kuracağım hayaller :) Hatta Allah o günleri gösterirse 2013 için bile bir planım var :)
Her sabah bu ağacın önünden geçiyorum. Her sabah diyorum ki ağaca; benim bir evim olsa, sen de onun kocaman pencerelerinin önünde olsan, saatlerce izlesem seni...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...