24 Ekim 2015 Cumartesi

yunanistan'a gitmek


Ayda 1 kez Yunanistan'a gitmezse rahat edemeyen bir kardeşim var :)

Yıllarca evin Büyükçekmece'de olması yani istanbul'un göbeğine uzak olması ile ilgili espriler yaptık. Al işte işe yaradığı dönemler de oluyormuş :)

Pınar, Engin, ben... Atladık Pınar'ın arabasına. Uluslararası ehliyet almış deli kardeşim. Derin annemde. İlk defa bu kadar uzun süre ayrı kaldık. Çünkü Derin emerek uyuyor. Annem nasıl uyutur acaba, ağlar mı acabalarla gittim. Saat sabah 10:00 gibi çıktık.

3 saatte oradaydık. Yolda yok alışveriş yok oradakilere hediye biraz oyalandık, daha kısa sürede de gidebilirdik.

Pınar ve arkadaşlarının sürekli gittiği bir restauranta gittik. Daha önce Samos ve Kos adalarına gitmiştim. Yunanistan'ı çok biz biz buluyorum ben :) Seviyorum insanını.

Aya Yorgi Taverna'ya gittik, Makri kasabasında. Deniz kenarında şahane bir yer. Ben hemen fotoğraf çekmeye başladım. Dalga geçtiler benimle :) napiim dedim Derin hayatıma girdi gireli ilk defa kendi fotoğrafımı çekiyorum. 

Bu arada Derin'in uyku saati geldi. Korkarak annemi aradım, eyvah derin'in ağlama sesi. Yıkıldım. Sipariş vericez, veremiyorum, 1 yudum yiyecek halim yok. Allahtan köydeler, kuzenlerimin çocukları var, oyalanır falan diye kendimi teselli ediyorum. 5 dk sonra annem aradı, kalbim güm güm. Bir baktım fısıltıyla konuşuyor, bahçedeki büyük salıncakta bir güzel uyumuş :) inandım çünkü daha önce de orada uyumuştu. oohhh nasıl rahatladım, evet dedim garson nerede :)

Balık yemedik, meze söyledik sadece. roka salatası, karides tava, kabak cips, enfes patlıcanlı bir meze, başka bir sürü şey.... çok çok lezzetliydi hepsi. 3 kişi alkolsüz gayet iyi bir hesap ödedik. 


Engin fotoğraftan baymış durumda

Bana çok iyi geldi. Tamam dünyanın en sosyal insanı değildim belki ama çalışıyordum ve bu kadar uzun süre evde durmamıştım hiç. Şikayetçi miyim ? Elbette ki hayır. Derinli hayatı dünyalara değişmem. Ama benim kadar çalışmaya ve sokakta olmaya alışmış bir insan için bazen zorlayıcı olabiliyor. Arada böyle kaçamaklar iyi geliyor. 

Değişik bir cheesecake yapmışlar, dondurma ile servis ettiler, ben yemem sadece kahve içicem dedim, garson Hasan (pınar'ın kankası) ben sana servis açayım da yeme sen dedi :) yemez miyiimm nefisti. Ama bir maden suyu da içmeden kalkmadık.

Dönüş yolunda trafik olunca mahvoldum ben, içim şişti. Bir de sağmadığım ve emzirmediğim için canım yanmaya başladı. Ağlamak üzereydim artık. Burnumdan gelmek üzereydi. Allahtan Derin o kadar güzel zaman geçirmiş ki, rahatladım. Gece 23:30 gibi geldik, ağlayacaktım kavuşmamızda, dalga geçerler diye tuttum kendimi. Rabbim kimseyi evladından ayırmasın, amin.

Kısacası hemen Derin'e de pasaport çıkarmaya karar verdik. Gittiğimiz yeri çok sevdim, şiddetle tavsiye ederim. Hele yazın denize de giriliyor. Vize varsa kolaylıkla gidilebilir.

Hadi kızımla da gidelim :) 


1 yorum:

Swotpisces dedi ki...

çok güzel olmuş, sevindim adına canım...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...