Cuma akşamı Rumelikavağı'na yemeğe gittik, Engin diliyle Kavak'a.. Sevgili Çağla davet etti bizi, hani Gülden ve İbrahim'in düğünündeki ekip çok eğlenmişti ya, devamı olsun dedi Çağla, atladık tabiki bu davete :)
.
vapur da varmış Kavak'a, ben işyerlerimiz yakın diye Gülden ve İbrahim ile buluştum, Eminönü'nden vapura bindik, Engin ise Beşiktaş'tan... Vapura yetşimemiz ve binmemiz o kadar olaylıydı ki, az daha biz banklarda otururken tek vapur olan 18:10 vapuruna el sallayacaktık, kalkışa 1 dakika kala bindik o kadar diyeyim...
.
sevgilim de bindi aynı vapura Beşiktaş'tan, oohh püfür püfür gittik :) biraz yapış yapış olduk ama... hatta saçlarım da tuz ve nemden keçe gibi olmuş olabilir..
napalım...
.
biz mekana erkenden gittik tabi, bizden sonra geldi insanlar vee muhabbet başladı.... o kadar güzel geçti ki... bazen birbirimizi uyarmak zorunda kaldık yan masalarda müşteriler var yavaş gülün biraz diye :) zavallı sevgilimin, masada evli olan 2 arkadaşının ortasına düşmesi ve onlar tarafında sıkıştırılması geceye dair hatırladığım en komik anlardan biri..
.
aa nereye gittik ? metin balık'tı gittiğimiz yerin adı, Çağla'nın şeker mi şeker babası Mehmet amca o kadar güzel ağırladı ki bizi :)
.
.
bi de farkettim kavak çok yeşil, yemyeşil...
İstanbul'da olup böyle müzikli, balıklı, keyifli bir akşam istendiğinde Rumelikavağı en iyi alternatiflerden biri...
bi de Mehmet amcaya biz Fenerbahçeliyiz demek torpilin sihirli sözcüğü :)
1 yorum:
Canım benim ne güzel çıkmışsınız resimde:) Masadakilerde gözüm kaldı ayrıca:)
Yorum Gönder