21 Mart 2010 Pazar

ben ve yemek yapmak

Elinden her yemek gelen sevgilim benden nohut yapmamı istedi. Kendisi pekala yapabilir, hem de eminim benden güzel yapar. Annem ve Pınar’ın çok basit, yapabilirsin gazına geldim tamam yapıyorum dedim. Hayatımda yapmamışım, sadece nohut değil hiç yemek yapmadım ki ben.. Annem zaten ayağının altında istemez kimseyi, hiç dolaştırmaz mutfakta. Bi de canım kıyamaz bize, bütün gün çalışıyorsunuz, iş yaptırmam size der masayı bile o toplar, nasıl olsa evlenince yapacaksınız der.. Mutfaktaki tek tecrübem getir götür işleri, onda da Pınar rondoyu istediğinde blenderı vermekten ibaret. Bu yanlışı yaptığımda hemen yan gözle Burak’a baktım gördü mü diye, kaçmamış tabi, ne dalga geçti hemen Engin’e söylüyorum dedi, çok güldü o akşam bana :)

Neyse ben de yazmıyorum yazmıyorum böyle bir başladım mı çenem düşüyo konudan uzaklaşıyorum :)

Cuma akşamı iş çıkışı sevgiliye gittim, planımız nohut pişirimek, o da pirinç ıslattı bi de pilav olacak menüde.. Ben hemen Migros’a girdim haşlanmış nohut aldım, bu taktiği Ayşegül verdi, nasıl pişireceğimi de anlattı, o yetmedi bi de Pınar’a anlattırdım, tamam dedim ezberledim.. Eve gittim bi baktım Melik ve Deniz evde, Deniz Engin’in erkek kardeşi, ilk defa karşılaştık, İstanbul'da yaşamıyor :) ellerimi yıkayıp mutfağa girdim, canım benim salatayı yapmış bile, neyse başladım ben soğan rendelemeye (hala ellerim soğan kokuyor) yağı, kavrulması, salçası derken o faslı atlattım, sonra aklıma geldi çocuklar da yiyecek değil mi dedim, evet dedi, ayy inanmıyorum sana yaaa dedim, ilk defa yemek pişireceğim ve başkaları da yiyecek, elim ayağım az dolaşıktı zaten iyi oldu bu haber dedim..

Dakika hesabı ile iki yemeği de yaptım, Engin’i mutfaktan çıkardım ki Pınar’ı daha rahat arayayım :) ama sonra ikide birde çağırdım tuzun yerini bulamıyorum bahanesiyle, yemeğin tuzuna baktırmaktı amacım, ben az tuzlu yediğim için ayarlayamam diye düşündüm. Artık oldu olmadı napiim dedim, arada baktım nohudun tadına gayet iyiydi bence, nihayet oturduk masaya, herkeste bir tedirginlik var. Dedim dürüm siparişi vermek serbest :) beğendiler neyse ki, hepsi yedi, ama pilav yine olmadı, ben de beğenmedim, geçen seferki de pek olmamıştı, halbuki onun öncesinde annemle evde deneme yapmıştık, ama şimdi annem bir kere ben müdahale etmeden pişir bakalım nasıl olacak dedi :) sevgilim akşam vedalaşırken ellerine sağlık güzel olmuştu dedi, aldım geçer notu :)

Kısacası yemek pişirdim, ama annemin kıymetini bir kez daha anladım, öyle “aaa çok kolay” değilmiş..

2 yorum:

Pınar Çetin dedi ki...

mauhauauahuahuhauaaa alışacaksın.. evlilik böyle bişey işte.pilavıda tutturursun 3-4 denemeden sonra.yaa problem ocakta olmasın? :)

geçen pazar 4yemeği birden pişirmiştim :)o zaman çok kolay geliyor

Sibelbek dedi ki...

ev işleri ve yemek evli bir hatun olmama rağmen benim de kabusum Sedacım. hiç bozma moralini, en zor şeylerden biridir pilav yapmak. nohutu hallettin ya pilav da zamanla oturur nasılsa :)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...