17 Ağustos 2010 Salı

unutmayayım diye


iyi güzel burası benim günlüğüm diyorum, her bi haltı yazayım istiyorum, ya tembellik ne olacak
mesela taaa önceki Cumartesi acayip ağır misafirlerimiz vardı :)
Pınar, Burak ve Engin...

daha ağır misafir olabilir mi :)

üstelik yatıya da kaldılarsa :)


ramazan öncesi bir barbekü yapalım diyordu babam, biz de birlikte denize gidelim diyorduk, hatta sordum burada nereye gidelim diye, birbirinden süper öneriler geldi, ama gel gör ki bu havada kimse Şile'ye falan gitmeyi göze alamadı..
Engin dedi ki ben Büyükçekmece'ye geliyorum denize girmeye, Pınar ve Burak biz de geliriz deyince ooh dedik mis, akşam yemek evde hazır :) babam dünden razı..

bir güzel denize girdik, yedik içtik, çok komik paralar ödedik :)
deniz ve yüzme delisi sevgilim çok keyifliydi, ama sıcak bi yandan yorgunluk bi yandan eve gidince yığıldık koltuklara..

yemek içmek derken herkeste bir ağırlık, annem uykusu gelen varsa diğer odaya dedi, kimse kıpırdamadı, bi baktım Engin yavaş yavaş gidiyo, ilk o yattı, sonra baktım Burak o tarafa doğru, sen nereye dedim, o da yatmaya gidiyor, ona gülerken bi baktım babam da odasına doğru yol aldı, sen nereye ? o da uyumaya :) ev yatakhane gibiydi :) saat 20:00 falan.. dediler ki 20:45'te kupa maçı var uyandırın, hıı dedim uyandırırım ben emin ol..

herkes uyurken biz annemle araya bir düğün sıkıştırdık :) köyde bir kır düğünü vardı, enteresan bir düğün oldu, Serpil abla evlendi, 2 saat kaldık döndük eve,

bu arada yok ben kalmam diye tutturan sevgilim klima altında bir güzel uyuyor..
pınar da ayrı huysuz, kalmayalım gidelim, evde işim var diye söyleniyor, bir tek Burak ben bu yorgunlukla Bostancı'ya falan gidemem dedi :) annem kesin dille herkes kalıyo deyince Engin de itiraz edemedi..

biz eve gelince uyandırdık herkesi, demezler mi ee sahil kentiymiş burası hadi kalkın dondurma yemeye :) gittik valla saat gece 1'de sahile, yedik dondurmalarımızı, zaten o gün yediğimiz dondurmanın hesabı yok, denizden eve giderken de yedik, kaç külah kaç top sayamadım, ama İsmail Şafak'ı görünce bi daha almamak olmazdı :) gece 3'te geldik eve..

çok güzeldi çookk
ramazan'dan sonra yine dedik...

güne dair tek fotoğraf bu, ben çektim blackberry ile, nasıl atlamışım di mi fotoğraf olayını :)

4 yorum:

Sibelbek dedi ki...

unutmazsın sennnnn, Tibet'in yaşgününü bile sen dürtükledin de yazdımmm :) çok güzel olmuş, kaçırmayın bayramdan sonra yine yapın...

sedaca dedi ki...

gelsenize siz de :) ben de Tibet'imi mıncıklarım :) ama çok uzak olur size di mi :( keşke gelseniz denize girsek..

Deniz dedi ki...

1. Büyükçekmece'de denize girilebiliyor mu, temiz mi?
2.Sevgilin sizde kalabiliyor mu?
süpermiş valla

sedaca dedi ki...

1- eh gayet temiz, yosun yok, çer çöp yok ama biraz bulanık, dubaların ilerisi çok temiz ama..
2-ilk defa kaldı biliyor musun, pınar ve burak'ta kaldığı için kaldı o da :)
bence de süper..

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...