4 Aralık 2009 Cuma

sevenim çok mu ne :)


Recep abiden bahsetmiştim hani

gafama guş gonduran Recep abi, gizli genel müdür diyorum ben ona, çatır çatır konuşuyor patronla, bi de adama sen diye hitap etmiyor mu, dumur ediyor beni, mutfak sorumlusu diyoruz ona ama ııh şirketin sorumlusu, her şey ondan soruluyor ve gariptir her şeyi biliyor

önceden çok titizim diye uyuz olmuş bana

çay gelen bardak lekeli diye geri gönderdiğimde, müşterinin yanında maden suyunu çakmakla açtı diye ters ters baktığımda (olacak şey mi ama, iyi ki arkadaşımdı müşteri), temizlik görevlisi Sevim ablayı her daim koruduğumda eyvah demiş, çekeceğimiz var bundan :)

sonra birbirimizi tanıdıkça sevdik, maden suyu konusunda da hak verdi bana, "biz alışmışız burada 90 tane adam çalışmaya, ne senin gibi hanım (avrat diyodu da düzeltti artık hanım diyo, gözlerimi devirip bakmayayım diye) geldi ne de böyle müşteri geldi bugüne kadar, napak alışık değiliz" dedi..

servis tepsisi olayımız var ki ona hiç değinmiyorum bile, hani şu kahvelerde üç tane sapı bir noktada birleşen, parmaklarını tepedeki halkaya takıp sallayıp getirdikleri tepsiler var ya onunla servis yapacaktı benim müşterime, elinde görür görmez masadan kalkıp koridora bir koşuşum var, delirdin herhalde diye :) gittim deri kaplı olan tepsilerden aldım, inat etti kullanmadı, servis yapmadı Sevim ablaya yaptırdı, canıma minnet dedim :)

pek didiştik ama sonra çok iyi anlaşmaya başladık, 3 tane kızı var, benden büyük olanı da var küçük olanı da, torunu var yahu Recep abinin :)

bulunduğumuz yer kocaman bir bina, içinde ne varsa onunla yetinmek zorundayız, çorabın mı kaçtı maalesef kaçık çorapla gezmek zorundasın, bakkal, büfeler, lokantalar var yiyecek adına o kadar, başka bir şey yok, geçenlerde bir gün aradım yaa benim canım çatal istiyor dedim, aboo nerden bulacağam dedi, uuff tamam bulma dedim kapattım telefonu, ertesi gün ikindi gibi çayımı getirdi hani çatal dedim kız yok sordum bütün büfelere, börekçiye dedi, iyi napalım yemiiim bari dedim, gitti...

ertesi sabah yine su bardağıyla çayımı getirdi, bir baktım elinde bir paket
bak dedi senin için tramvaydan indim, bildiğim bir pastane var, temiz, her yerden yemezsin diye indim oradan aldım tekrar bindim buraya geldim dedi

bi baktım 2 tane çatal
hani sabah suratsız oluyorum ya ben, nasıl ışıldadı yüzüm gözüm
çatalı geçtim Recep abinin yaptığı..
sevindim, mahçup oldum, utandım, mutlu oldum
dur dedim fotoğrafını çekicem, onunla da dalga geçti, bak dedi o kadar da suratsız olmuyormuşsun :)
nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim

yedim hemen tabi, gerçekten çok lezzetliydi, normal çatal işte di mi
ııh çok farklıydı tadı :)

10 yorum:

meltem dedi ki...

recep abiiii buraya yumruk havayaa:):)

ELÇİN'İN YERİ dedi ki...

var bende bir sorun ...ağlayarak okudum ..insan çatala ağlar mı yahuu

Pınar Çetin dedi ki...

:) şiii noldu diyet???
çaylar şekersiiizzz!!
recep abiye slm soyle

sedaca dedi ki...

meltem koyarım bi gün fotoğrafını :))

elçin ? hayırdır ? nooolduu ?

pınar, yok diyetten önceydi bu, o kocaman bardağa yarım küp şeker atıyorum olmaz mı ?

Bellek Kutusu dedi ki...

Recep Abi, seni buraya transfer edelim:)

Rumeysa dedi ki...

:) arada şımartılmak çok güzel..:)

ceydabural dedi ki...

vayyy diyorum ama cidden herkez yapmaz bunu sevilmek böle bişi işte canım ya afiyet olsun recep abiye ise alkışlar....

çınar dedi ki...

bizim officede bir recep abi şart...

sedaca dedi ki...

kutucum vermeyiz recep abimizi :))

rümeysa, hem de nasıl müsaitim var ya şımartılmaya :))

ceydacım dedim ki bak kızlar sana bayıldı, fotoğrafımı mı gördüler diyo, hadi ordan be dedim yakışıklı mısın sen, he ya diyo :)))

çınarcım, şart şart...

Sıla Yılmaz dedi ki...

tüylerim diken diken oldu :) kıyamam ya inmiş tekrar binmiş bide.. ne kadar küçük ama ne kadar anlamlı..

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...